top of page

22- ZİHNİME KAZINMIŞ ''EMEKLİ'' İMAJI

  • saybars06
  • 7 Şub 2021
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 3 May 2022

Malumunuz, emeklilik yaşı 2008 yılında 65'e yükseltildi. Batılı ülkelerde 65 miş diye; bütün direnmelere, protestolara, her türlü karşı çıkışlara rağmen hükümet bu rakama çekti emekliliği. Bu konuda ''Batı'' yı örnek almaları beni istihzalı düşünce ve duygulara saldı. Kendi kendime, için için güldüm. Batı ile bir hizaya gelmek için bir tek o eksik kalmıştı.!. Batı 65'inde emekli ediyor ama ( Bugün artık herkesin bildiği, gördüğü ve örnek verdiği gibi) o insanlar hayatlarının yepyeni bir bir dönemine adım atıyorlar. Şüphesiz umutla, keyifle bekliyorlar emeliliklerini. Ondan sonra artık bavullarını toplayıp yola düşüyorlar. Canları nereye gitmek isterse, hayallerinde ne varsa gidiyor, geziyor, görüyorlar. Emekli oluyorlar ama kenara atılmışlık, işi bitmişlik duyguları yaşamıyor onlar. Emekli olduklarında bile hayat standartları, ekonomik güçleri kalan ömürlerini turist gibi yaşamalarına imkan veriyor. Ya bizim emeklimiz? Böyle turistik gezilerle kendini avutacak imkanlara sahip olmadığı için evine gömülüyor, işinin bittiği(!)gerçeği yüzünde tokat gibi patlıyor. Oysa emeklilik psikolojisi kolay taşınabilir bir ruh hali değildir . Tam da bu batılı emeklilerin nail olduğu gibi, yarınlar için ümidi olmak, uzun yılları yaşadığı, bir bakıma köhnemiş ortamından uzaklaşmak, farklı kültürel çevreleri tanımak, yenilenmek gerekir. Bu karamsar ruhsal durumu yaşamamak için belki en münasip bir çaredir... Şüphesiz ortam değiştirmek pek çok derdin devası olabilir.. Yıllar önce, İETT'nin otobüslerde, yaşlılara 10.00-16.00 saatleri arasında ücretsiz seyahat hakkı tanımış olduğu zamanlarda, o saatler içinde Tuzla- Bostancı hattının otobüslerinde hiç durmadan gidip gidip gelen yaşlı beyleri tanıyordum artık. ( Ben de o hatta sık seyahat etmek durumundaydım.) Çaresizliklerine üzülüyor insan. Evde oturmak o kadar zorlaşıyor olmalı ki, zamanı bu şekilde geçirmeye çalışıyorlar. Büyük bir ihtimalle istedikleri o değildir. Para olsa başka şekilde zaman geçirebilirler ama bizim emekli kahveye gidecek olsa çay parasını hesaplar, vazgeçer. Şöyle bir acı gerçek de vardır. Yıllarca evin erkeğinin belirli saatlerde evin dışında olmasına alışan kadın, onun evde oturmaya başlamasını kabullenmekte zorlanır, temizlik yapsa, utanmadan ''ayak altında dolaşma'' der. Komşusu ''bilmemne hanım'' kahve içmeye gelemiyor diye hiddetlenir kocasına, velhasıl adamcağız fazla gelir karısına, batar. Ne acı değil mi? Bu tiplere ''Hayat arkadaşı'' diyemiyoruz tabii. Çok şükür herkes bunlardan değil. Tabii kİ, kendisi değerli, eşine hep değer veren, onu sayan, ömür boyu arkadaşı olan (Bunlar hep karşılıklı olmalıdır) asil ruhlu kadınlar da var. Onlar için bu davranışlar söz konusu değildir. Kısacası basitlik, bayağılık varsa kalite yoktur..Yapacak bişey de yoktur. Katlanmaktan başka ! Hiç unutmam, yıllar önce marketten dönüyordum, birkaç adım önümde yaşlı, zayıf bir bey yürüyordu. Başında yıllanmış bir fötr şapka, sırtında kahverengi, klasik, hafiften parlamış, belli ki emektar bir pardesü, ayağında ''ben de eskiyim'' diye bağıran, artık piyasada bulunmayan, nesli tükenmiş, kalın kauçuk tabanlı(enaz 40 yıllık geçmişi olan) bir ayakkabı var... Ayaklarını sürüyerek yürüyor. Ben de üzüntüyle takip ediyorum. Elinde şeffaf bir poşet, içini görebiliyorum. Bir paket makarna, ekmek, soğan ve patates. Gezmesi hayal olan emeklimizin beslenmesi bile hayal. Karın doymasına doyar da, beslenmek hayal.. İşte bizim emeklinin sofrasına koyabilecekleri bunlar. Karbonhidrat çeşitleri. Gezmek te neymiş?! içim paralanarak baktım, çok üzüldüm. Kendi aldıklarımdan dolayı utanç, eziklik, suçluluk karışımı, rahatsız edici duygular yaşadım. Yıllar geçti, gözümden silinmez bu görüntü. Emekli denince gözümün önünde canlanan resim tam da BU'dur. hoşcakalın

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
79 -İNSANI İNSAN YAPAN DETAYLAR

TÜSİAD Başkanı ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı ifade vermek için mahkemeye getirilmişler. Sanki bitmeyi bilmez koridorlar...

 
 
 

Yorumlar


©2020, sibelius tarafından kurulmuştur.

bottom of page