25- JAPONLAR BİLDİĞİNİZ GİBİ DEĞİL
- saybars06
- 16 Şub 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 May 2022
Demek bu da, şehir efsanesi gibi uyduruk birşeydi. Eskiye ait bütün güzellikleri, nostaljik değeri, tadı, tuzu olan herşeyi yok etmeye şartlanmış bir yönetimin imha planında, sıranın Ankara-İstanbul yataklı tren seferlerine geldiğini duyunca bir daha tadamıyacağım bu romantik güzelliği son bir değil, iki defa yaşamak için, on beş gün arayla iki gidiş-dönüş yapmak üzere trene bilet aldım. Mümkün olsa durmadan gidip geleceğim. Doyulmaz bir keyfi, ışığı az, karanlığı çok bir pencereden geceyi seyrederken yaşıyor, o sessizlikte tekerleklerin ritmik vuruşlarını da de en sevdiğim bir şarkıdan aldığımdan fazla haz alarak dinliyorum. Bazen, bazı ortamlarda yalnızlığın paha biçilmez olduğunu da bütün bunları yaşarken anlıyorum... Hayatın içinde bize keyif veren, hayatımıza tatlar katan bu gibi imkanları niye kökten söker atarsın? Sen hızlı trenini yap , bu yolu da klasik bir seyahat hattı olarak, nostaljik hat olarak muhafaza et. Bu bir kültürü, bir birikimi, farklı bir anlayışı gerektirir ki, bunlarda namevcut. Yaşayageldiğimiz tüm olan bitenlerin ortaya koyduğu gerçek bu...Ufuk dar. Tren çok boş. Çıt yok, sakin ve huzur dolu. Salına salına gidiyor, birşey bekler gibi duruyor, bekliyor sonra yavaştan yine yola koyuluyor. Geceyi mümkün olduğu kadar uzatmak için uykuya direnerek saati 03.00 ettim. ''Zamanıdır'' dedim , memuru çağırdım, yatağı açtırdım ve uyumak üzere yattım. Çok geçmedi, sanki benim yatmamı beklemişler, vagonun sol başından sağ başına, kısa süre sonra sağ başından sol başına grup halinde avaz avaz bağırarak, ayaklarını vura vura koşturan Japon turistler. Durmak bilmiyorlar yine gidiyor, yine geliyorlar. O yanda restoran var. Zıkkımlanacak Allahın cezaları. onun için bu şamata. Almanca'yı kaba bulurlar. Japoncadan daha sert, daha kaba olamaz. Kendileri ise daha da kaba ve duyarsız. İncelikten nasipleri olaydı gecenin 3' ünde bunu yapmazlardı. Bir de yabancı bir ülkede daha ölçülü ve saygılı davranmaları beklenirken... O, avuçlarını birleştirip , dizlerini kırarak, eğilerek yaptıkları sahte nezaket gösterilerine kanmayın, aldanmayın, ruhlarında yok. Gecenin orta yerinde, öküz kadar duyarsız davranabildiklerine göre nezaketle, incelikle hiç alakaları yok. Talihsizliğime bakın ki; her iki gidişimde de, dönüşümde de aynı olayları yaşadım. Meğer Japonlar DDY ile paket program gibi uzun vadeli turistik anlaşma yapmışlar. Dört yolculuğumda da aynı, hep aynı performansı göstererek haklarındaki kanaatimin gerçekliğine imza attılar...Olan benim son yataklı tren keyfime oldu!
Aman bana ''Japon'' demeyin! Hele saygılı olduklatını hiç söylemeyin.! HOŞCAKALIN

Yorumlar