71 - NE MUTLU O'NU ANLAYABİLENE

'' Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.'' İşte bu O. İstiklal marşının yukarıdaki kıtası, Atatürk'ü anlatmak, tarif etmek için yazılmıştır sanki...Bana göre bu dizelerin içini dolduracak ,bu coşkulu anlatımı hak eden, bu ifadenin yakışacağı benim bildiğim başka bir fani yok.. Okuduğum bir kitapta, Mustafa Kemal Atatürk'ün evliliğine dair kendisine ve çevresine ait bazı ibareler bende bu çağrışımı yaptı. Gerçekten bu kadar güçlü ve sıra dışı bir kişilik, hele de ulvi idealleri, hedefleri varsa evlilik gibi her faniye nasip olabilen sıradan bir olayın mahkumu olamazdı...2 yıl 6 ay sonra zincirleri kırmış. Zaten bize kazandırdığı her şeyi kendi hayatından vazgeçerek gerçekleştirmiştir... Kitaplarda O'nun hep yalnız bir adam olduğu yazılıdır. Kendisi, evliliği hakkında ''En büyük hatalarımdan biri'' demiştir. Latife Hanım'ın mevkisini, Fikriye Hanım'ın ise kendisini sevdiği gerçeğinin de farkında olmuştur. Evlilikte aşırı sahiplenilme, işlerine karışılması elbette onun katlanabileceği bir şey olamazdı, O'nun, paylaşabileceği bir hayatı yoktu...Hayat O'nun hayatı değildi, Millet için, idealleri için adanmış bir hayattı. O'ndan ''Savaş'ın ustası, Barış'ın Efendisi'' diye bahsetmiş yabancı kaynaklar... Bütün görsel ve fikri azametiyle O, en büyük asker ve devlet adamı olarak TÜRK milletinin en büyük şansı olmuştur. Yaradan'a teşekkürler! Hoşcakalın