11- TAÇSIZ KRAL

Türkiye'nin gelmiş geçmiş en çok sükse yapmış futbolcularından biriydi Metin Oktay. O'nu görmüş olanınız var mı bilmem. Kız kardeşim hayranıydı, O' nu görsün diye, ayaküstü birkaç laf etmek için, maçtan önce 19 Mayıs stadının soyunma odaları önüne giderdik. Yarım metre mesafeden kendisini birkaç defa görmüştüm. Çok yakışıklı ve gerçekten ağırbaşlı, vakur bir gençti. Biraz içine kapanıktı. Babacığım GS'lı kız kardeşimin ve FB'li olarak erkek kardeşimin ve benim kapalı tribün biletlerimizi, bu takımlar Ankara'ya her geldiğinde hazır ederdi. Babamız çok özel, çok şeker bir adamdı, tıpkı annemiz gibi... Benim de FB kalecisi Şükrü Ersoy'a derin bir hayranlığım vardı. Yaşı epey ilerlemiş olsa da, O hala yakışıklı ve delikanlı gibidir. Bağdat Caddesi'nde yürürken rastlıyorum.. Neyse konumuz başka.. Metin Oktay ''Taçsız Kral'' adlı bir film çevirmişti. Özel hayatını aynen anlatıyordu film. Yolunun kesiştiği üç kadını Gönül Yazar, Ajda Pekkan ve Ayten Gökçer oynuyordu. Bugün, filmi yeniden seyrederken oyuncuların ilk ikisinin günümüzdeki halleri ile farklılıkları görenleri şaşırtıyor. Gönül Yazar geçirdiği burun ameliyatı ve orijinalinden hayli değişik form verdirdiği fırlak dişleri ile epeyce başkalaşmış. Değişmeyen sıcak ve şirin ifadesiyle gözleri, bakışları.. Ajda Pekkan'ın ise. artık o tarihteki kendisiyle hiç benzerliği yok. Bambaşka biri olmuş. Bunda herkes hemfikir zaten... Nadiren de olsa, film bazı kanallarda hala oynuyor. Pekkan ve Yazar'dan sonra sıra Ayten Gökçer'e geliyor....Bıçak değmemiş güzelliğine... Ne idiyse yine o. Ağzı da, burnu da, dişi de kendi malı, orijinal... Gülüşüyle yüzünde beliren Allah vergisi zarif ifade onun alamet-i farikası. Ankara Cebeci'de, oturduğumuz evin yanından çıkan Tanyeli yokuşunda biryerdeydi evi. Dolayısıyla her akşamüstü balkonumuzun önünden geçerdi. Farklılığıyla seçilirdi,giyimi artistik ve şıktı. Kendisi de hem zarif hem çok güzeldi. Leopar desenli bere ve paltosu pek yakışırdı. O zaman için az görülen, her haliyle dikkat çeken sıradışı biriydi.. Bugün de zaman zaman ekrana çıkıyor. Seneler geçmiş olsa da hala güzel ve müdahalesiz, el değmemiş oluşu o güzelliği benim gözümde daha değerli kılıyor..Ezelden ebede hep güzel, hep zarif ve ÖZGÜN....... Hoşcakalın