29- OĞLUM, SİZİN ŞUURALTINIZDA NE VAR?
- saybars06
- 12 Nis 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 May 2022
Gavurun gözünü seveyim. Bütün yabancı futbolcular, gol atıp sevindiklerinde iki ellerinin işaret parmakları ile gökyüzünü gösterirken aynı anda bakışlarını da adeta kirli atmosferi delip geçercesine yukarılara dikiyor, Tanrılarını orada, arş-ı alada buluyorlar. Ya bizimkiler? 90 dakika boyunca tükürüp, sümkürdükleri tarlaya domalıp,(yani secde edip) şükrediyorlar. İşin ruhuna değil, şekline bakıyorlar ama o şekil de hiç hoş değil. Evet, sümük tarlasına kapanıp şükrediyorlar. Allah kabul etsin mi diyeceğiz? Yahu insan hiç mi düşünmez, temizliği, pisliği, içlerine nasıl sindiriyorlar? Bari bir tanesinin olsun aklına geleydi! Yok, her defa cümbür cemaat aynı ritüeli paylaşıyorlar. Onlar neredeyse aileden biri gibi. Vallahi aileden birilerini bile o sıklıkta görmüyorum. Her hafta 1,5 - 2 saat ekranda mutlaka buluşuyoruz. Zamanla bazılarına sempati duyuyorsun, bazılarına kızıyorsun, hatta sinir oluyorsun. Bu kadar uzun süre takip edince karakterleri hakkında da fikir sahibi oluyorsun. Bu futbolcuların çoğunluğu 22 - 30 yaş aralığında.. Artık olgunlaştıkları düşünülür zira hayat, bu konuda daha fazla tolerans göstermek için yeterince uzun değil. Buna rağmen pek olgun değiller... Ne yani olgunlaşsınlar diye kırk'larını mı bekleyeceğiz Beklemeyeceğim; top atışına başlıyorum. Rıdvan Dilmen'in top oynadığı döneme ait videolar gösteriliyor bazen. Aman o şortların rüküşlüğü, kasıkta paçalarıyla forma ağırlığı taşımayan, don gibi birşey, karizma yerlerde, rüküşlük zirve yapmış. O zaman öyleydi, geçti, gitti. Şimdi formalar şık ve kaliteli , paçalar yerli yerinde, ama ille de bacağini göstermek isteyenler var. Ne yapacak? Bazen bir, bazen iki bacağının paçasını kasığına kadar sıyırıyor, öyle dolanıyor. Bacağını gösterecek, kime, niye? Ben bu tiplere biraz acıyorum. Neticede olay bir zaafın gösterisi... Bu teşhir merakı toplumda her iki cinste de var. Göstersinler bakalım, madem ihtiyaçtan kaynaklanıyor. İhtiyaçlarını gidersinler. Bazen okkalı bir faul yaptıklarında, ki; bu çoğunlukla kasten oluyor, değişmez bir şekilde, faulden sıyırtmak için, hemen toparlanıp, iki elini havaya kaldırıp teslim olma pozisyonuna geçerek , yüzünde hayret ifadesiyle ''ben birşey yapmadım''ı ima ederek sütten çıkmış ak kaşık oluyorlar. İnsanoğlu... (!) Yenir, yutulur gibi değil, zaten hakemler de pek yemiyor...Ama artık refleks haline gelmiş. En eyyamcı davranışları ise, yine gol attıklarında, formanın sol göğüs üstündeki kulüp armasını iştiyakla öpmeleri. Bugün bunu, yarın kısmet artık nereye transfer olacaksa aynı şekilde onun armasını öpecek! Bir nevi ''Kral öldü, yaşasın kral'' davranışı. Hepsine ''eyvallaaaah'' diyeceğim de, bu şimdi diyeceğime demiyeceğim... Olanlar yine gol attıklarında oluyor. Parmağını emenler mi istersin,Topu kapıp hemen formanın altına, karınlarının üstüne koyanlar mı. Bunu espri diye yapıyorsanız kabak tadı verdi be! Belki eşi hamile olan bunu ima ediyor da kime ne? Bana hoş gelmiyor, sevimli de bulmuyorum. Ama aramızda hoşgörü mabutları vardır, bu gibi tavırları şirin bulup körü körüne savunan. Sonra olanlar kanıksanıyor, sindiriliyor. Bir sonraki adım daha da ileri. Bu ufak hamleleri hafife aldığınız için bugün artık incelik, letafet, zarafet, kalite saf dışı kalmış , giderek daha sıradanlaşarak alt sınıfa düşüyoruz. Hoşgörü budalaları yüzünden. Sınırlar gereklidir , çok güzeldir, olmalıdır Erkekliğinden taviz vererek sevimsiz sevimlilikler yapan, kadına öykünen erkekler istemiyoruz. Erkekseniz erkek gibi olun. Atkuyrukları, kulaklara küpeler, en son tepelerine ceviz gibi topuzlar kondurmaktalar, sırada ne var? Yolu tuttunuz gidiyorsunuz da nereye? Bir hamileliğiniz eksikti. Küpeli erkeğe alışamamışken hamile özentisi bir erkek görmeği hiç istemem. '' Söyleyin oğlum, ne istiyorsunuz, ne var sizin şuuraltınızda?'' Hoşcakalın

Yorumlar