15 - Evleneceklerin Dikkatine! EVLİLİĞİN ANAYASASI

Evlilik kurumuna güven giderek azalıyor. Artık, yirmi yıllık beraberliklerden sonra, ya da ancak aylarla ifade edilebilen kısa süreler sonunda ayrılıklar, yuva yıkmalar şaşırtmıyor.Bana sorarsanız gelecek yüzyılda evlilik müessesesi ortadan kalkacak. O yolda emin adımlarla ilerliyor. Çağın hızla değişen şartları, kadının ekonomik bağımsızlığını kazanmış olması, iş hayatında ve sosyal yaşamın her alanında faaliyet göstermesi, bu sosyal yaşamın günümüzde insanlara çok çeşitli, çok renkli olanaklar sunması, o insanların egoizmini körükledi. Onlar artık vermekten çok, almayı düşünür oldular. Daha tahammülsüz ve birbirlerine katlanamaz hale geldiler. Özveride bulunmak çok zor geliyor olmalı ki, örneklerini görmek neredeyse imkansız. Evet insanlar artık başkalarından çok, kendileri için birşeyler yapmayı düşünür oldular. Oysa evlilik bir ortaklıktır ve her ortaklıktaki gibi tarafların ilişkiyi sağlıklı yürütebilmek için asgari müştereklerde buluşacak kadar fedakar olmaları gerekir. Fedakarlık ve bencillik bir araya gelemez. Şöyle gelebilir; eşlerden biri fedakar, diğeri bencil olur ki bence bu fedakarın felaketidir. Bencillik (evlerden ırak) bir anlamda sömürüdür, çirkin ve asla kabul edemiyeceğim, hele aile ruhu ile hiç bağdaşmayan bir yapıdır.. Aile ruhu biz demeyi, birliği gerektirir. Bu ortaklığın yürümesi için uyulması gereken kurallar vardır. Yani evliliğin bir anayasası vardır. Bir yastıkta büyüyüp yaşlanmak ve mutluluğu yaşamak istiyorsanız, bu ''olmazsa olmaz'' altı şartı yerine getirmelisiniz. Biri bile eksik ise o beraberlik aksıyordur, sağlıklı değildir.. Devam etmesi, diğer ortağın istismar edildiği anlamını taşır.. İşte size mutlu evliliğin anayasası, başka bir deyişle olmazsa olmazları: Saygı, sevgi, fedakarlık, iletişim, paylaşma, dürüstlük (belki en başa bu yazılmalıydı) Siz, siz olun bunları birarada sürdürebileceğinizi gözünüz kesmiyorsa bu işe girişmeyin. Galiba pek uygun değilsiniz...O zaman ''evlenmemek gibi bir alternatifiniz olduğunu'' hatırlayın ve onu kullanın. Kendinizi sorgulayın, karşınızdaki insanı çok iyi tanımaya çalışın. Duygularla değil, mantık süzgecinden geçirerek vereceğiniz karar sizi ''doğru''ya ulaştırır. Oysa, sevginize, duygularınıza kapılarak vereceğiniz kararların sonu ne olur bilinmez...Son olarak diyorum ki; ''İlle de mantığınızın peşinden gidin!" Mutluluk orada! Hoşcakalın