10- BU KAMERAMANLAR BENİ HASTA EDECEK!

Ülkemiz liyakatsiz, yeteneksiz, sığ alt yapılara sahip, işlerini aklını mantığını kullanmadan (belki de yoktur) yapan, daha doğrusu yapabildiğini zanneden çapsız insanların istilasında... Her alanda bunlardan görmek mümkün. Zannediyorum ki; bunların denetleyenleri, amirleri de aynı şekilde yeteneksiz, yetersiz ve çapsız olduğundan meydan boş. Çok basit bir örnek: Diyelim ki; ekranda dans gösterisi seyrediyoruz. Danseden bir oryantal dansöz olabilir, türküleri çok alımlı, efeler gibi oynayarak söyleyen Turgay Başyayla olabilir, bir balet veya başka bir dansçı olabilir.. Dans nedir? Sözlük şöyle tanımlıyor: Müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut devinimleri.(Ayak, bacak demiyor) Kameraman kamerasını kullanıyor . Ama kullanmasa daha iyi, sabitlese, kendi aradan çekilse, hayır işleyecek, sevaba girecek. Neyi, niye yaptığını belli ki düşünmüyor. Çünkü kamerayı durmadan hareket ettirdi mi, oldu zannediyor.. Dansçının vücudunu lime lime ediyor, bölüyor... Ayaklarını alıyor, sonra başını, yüzünü, saçlarını, sonra kalçalarını , sonra bacaklarını, tekrar vücudunun orta yerini, tekrar ayaklarını.........Oldu bitti, kameraman efendi maharetlerini sergiledi. Ama İzleyici dans gösterisi mi seyretti yoksa, parsellenmiş kadın vücudunun neredeyse pornovari sunumunu mu? Öyle ya, o gördüğümüz danstan başka herşeye benziyordu. Görevi kamerayı kullanmak ya, kullandığını ispatlamak için sanki durmadan hareket ettirmek gerek. Garip olan şu ki; bu hep böyle oluyor, hepsi aynı şekilde davranıyor. Demek ki okulda bunu öğrettiler.!.. Danseden işinin ustası biriyse, bu görsel bir şölendir. Aynı zamanda estetik bir şölen. Bedenin eğilip bükülüşü, ayak figürleri, müzikle senkronize hareketler..... Ama bu şartlarda tat vermez olmuştur. Ekranda dans eden birisine rastlarsanız dikkatle bakın lütfen, haklılığımı gözlerinizle göreceksiniz. Hep merak etmişimdir, dansçı ayaklarını nasıl kullanıyor, hangi ufak figürle vücudunu öyle dalgalandırıyor tekniğini bir göreyim diyorum, mümkün olmadı ,ayakla bedeni bir arada görmek kısmet olmadı. Çok şükür ki dansedecek değildim. Sadece bilmek istedim. Ne iş yaparsan yap önce düşünebilen bir beyin lazım, ilaveten de sadece bakan değil, baktığını gören gözler. Bu ''lazım''lar zaten alt yapının oluşumunda harç işlevi görür.. Ben, o dans gösterisini stüdyoda bulunanların gördüğü gibi, aynen öyle, bütünlüğü bozulmadan görmek istiyorum. Kameraman müsveddelerine duyurulur.!. Hoşcakalın....